Pandemi, şu anda hızla yeniden biçimlendirme süreçlerinden geçmekte olan küresel jeopolitikte gerilimleri artırdı. Siyaset bilimciler, uluslararası ilişkiler sisteminde önemli değişiklikler öngörüyor. Şanghay İşbirliği Örgütü veya BRICS gibi alternatif küreselleşme merkezlerinin önemine işaret ediyor.
Türkiye de bu süreçlerden uzak durmamalıdır. Dinamik olarak gelişme potansiyeline sahip ekonomisi ile Türkiye, BRICS’in tam üyesi olduğunu iddia ediyor. İlgili resmi başvuru, Ankara tarafından 2019‘da Güney Afrika‘da düzenlenen bir önceki zirve sırasında BRICS’e gönderildi. Tahminlere göre, Türkiye’nin BRICS’e girme olasılığı, önümüzdeki yılın sonunda yapılacak olan zirvede tartışılacak.
Türkiye’nin BRICS’e katılma konusundaki ilgisi ve olası ekonomik faydaları şüphesizdir. Türkiye’nin kritik uluslararası çatışmalarda arabuluculuğu da dahil olmak üzere, uluslararası toplumdaki rolü gittikçe artmakta ve olgunlaşmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, bugün içerisinde bulunduğumuz pandeminin sonuçlarının üstesinden gelme inisiyatifine sahip olanlar, BRICS ülkeleridir. Bu nedenle, şu anda BRICS çerçevesinde, salgın tehdit riskleri için entegre bir erken uyarı sisteminin geliştirilmesi tamamlanmakta ve biyolojik güvenlik konusunda kalıcı bir uzman danışma mekanizması oluşturulmaktadır. BRICS’in toplum güvenliğini sağlamadaki rolü artacak gibi gözüküyor. Türkiye’nin de bu sürece aktif olarak katılmak istemesi muhtemeldir.
Ayrıca BRICS, uluslararası bilgi güvenliği standartlarının geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Ankara‘nın örgüt tarafından geliştirilen bilgi güvenliği alanında beş taraflı hükümetler arası anlaşmaya katılması, Türkiye‘de dijitalleşme ve yenilikçi endüstrilerin gelişimi için uygun koşullar yaratacaktır.
Kaldı ki Türkiye için terör tehdidinin aciliyeti göz önüne alındığında, Ankara’nın BRICS ülkelerinin kurguladığı terörle mücadele stratejisi ve BRICS terörle mücadele çalışma grubu içinde çalışması da Türkiye için faydalı olacaktır.
Genel olarak ŞİÖ ve BRICS‘in faaliyetlerini analiz edersek; iki örgütün de aktif olarak bir tartışma kulübünden tam teşekküllü bir uluslararası kuruluşa dönüştüğünü, güvenlik boyutunda da hareket ettiğini, dünyanın sosyo-ekonomik sorunlarının çözümüne katkısı olduğunu görüyoruz. Bu durum pandemi sırasında ve sonrasında daha da artacaktır.Koronavirüs sonrası dünyada kazananlar, blok etkileşim araçlarının geniş kullanımı ve çeşitli gelecek vaat eden uluslararası kuruluşlarda aktif çalışma yoluyla devlet çıkarlarını etkin bir şekilde gerçekleştirebilen ülkeler olacaktır.
İlber Vasfi Sel – St. Petersburg 30.08.2021