“ Arapların petrolü varsa bizim de koyunumuz var”
Bu cümleyi bir yere yazalım.
Hiç silmeyelim.
Hatta ger gün görebileceğimiz yere asalım.
Okuyalım bi daha okuyalım.
Her platformda söyleyelim. Her birimizden bu cümlenin enerjisi fışkırsın ve gökyüzünde depolansın.
Sonra da yere insin.
Niye bu kadar önemsedim bu cümleyi. Ben söylesem üzerine gitmezdim. Ama cümleyi söyleyen kişi kritik bir yerde …
Karar verici.
İmza atıcı…
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Gen Müd Yard . Burhan Demirok. 30 yılı aşkındır bakanlıkta. Geçenlerde ayaküstü sohbet ederken o söyledi:” Arapların petrolü varsa bizim de koyunumuz var “.
Çok hoşuma gitti.
Tarım Bakanlığının tarıma ve hayvancılığa bakışı beni mutlu etmese de bu cümleyi sevdim. Burhan bey kurban öncesi Arap ülkelerine ihraç olacak 90 bin koyunun imzasını atmış.
“ Araplar bizden yaşlı ve kuyruklu koyun talep ediyor. Bu bizim için avantaj. Daha fazla satmamız gerekiyor “ diyor Burhan Demirok.
Belli ki talep var koyun yok.
Ya da “ koyun yok” denilerek ihracatın artması engelleniyor.
Kendim de bir çoban olarak ve 15 yıldır çobanlarla program yapan biri olarak “ koyun yok” a inanamıyorum.
Zaten genç hayvan vermiyorsun biiiiir;
Koyun sayısını arttırmak hiç de zor değil ikiii.
Dünyada Küçükbaş’a özel bir ilgi var üüüüç.
Türkiye küçükbaş cenneti dööört.
Hükümet koyunun ayak basmadığı mera bırakmayacak şekilde proje hazırlayabilir. Hiç olmazsa “ Arapların petrolü varsa bizim de koyunumuz var “ diyenleri dinleyebilir.
Hiç bir şey yapmazsa “ çobanlara sigorta “ yaparak bir başlangıç yapabilir.
Devlet isterse yapar.
Tabii vatandaşın da aynı duyguyu paylaşması lazım ve tercihini koyundan yana kullanması lazım.
Bu arada özel sektörde koyunculuğa destek veren ilginç bir projeye tanık oldum.
Samsunspor eski başkanlarından önemli iş adamı ve siyasetçi İsmAil Uyanık’ın iki çocuğu çok takdire şayan bir girişimde bulunmuşlar.
Nazlı ve İbrahim Uyanık Kardeşler özellikle Tokat ve Karadeniz illerinde meşhur “ Karakaya koyunu”nu üreticiden alıyor ve dükkanlarında satıyor.
www.nebiyan doğal.com web sayfasından sunumunu yapıyor. Sözleşmeli üretim yaptırıyor ve parasını da hemen ödüyor.
İbrahim Uyanık genç bir girişimci. Çok da heyecanlı . “ biz sosyal sorumluluk örneği olarak yaylalarda otlayan ve dünyada en lezzetli ete sahip Karayaka koyunculuğunu destekliyoruz . Dedemizden miras kalan bu ırkın yaşatılması gerekir. Biz İstanbul , İzmir, Bodrum ve diğer dükkanlarımızda başta Karayaka kuzusu olmak üzere merada otlayan yerel sığırların etlerini de pazarlıyoruz.” Dedi.
İbrahim bey sadece Karayaka değil her bölgeden koyunları da takip ediyor. İmroz koyunu ( gökçeada kuzusu) , Kıvırcık ,Sakız … da ilgi alanında.
Asıl hedef ise “ Anadolu kuzusu”.
Gerçekten de Anadolu’daki 80 ırka ait tüm kuzular muhteşem.
Tüketici de yönünü biraz koyuna keçiye çevirirse bu iş çığ gibi büyüyecek.
Bu konu benim de özel ilgi alanımda biliyorsunuz.
Bundan sonra da isteyen her kişi ve platformla Küçükbaş’a destek çalışması yapabiliriz .
Zaten yakında bu iş hızla gelişip büyüyecek .
Siz sadece kurbanda tercihinizi küçükbaştan yana yapmaya başlayın yeter.