Türkiye tasarruf etme konusunda dünya ortalamanın üzerinde olsa da gelişmekte olan ülkelere göre kötü bir karneye sahip. Güçlü büyüme için ihtiyaç duyulan finansmanın yurt içinden karşılanması için daha çok tasarruf yapmamız gerekiyor. Ev halkı tasarruf için ağırlıklı olarak banka hesabı açıyor. Gelişen Asya ülkelerinde tasarruf yüzde 40’ı bulurken Türkiye’de oran yüzde 20 civarında. Bu yatırım, istihdam ve üretim için büyük finansmana ihtiyaç duyan Türkiye için yetersiz. Yurt içi tasarrufların yetersiz kalmasından dolayı büyüme için gerekli yatırımlar “dış tasarruflar” ile finanse ediliyor.
ING’nin IPSOS ile birlikte yaptığı Tasarruf Eğilimleri Araştırması’na göre; Türkiye’de tasarruf yapanların oranı 2020 üçüncü çeyreğinde yüzde 20,2’ye çıkarak 2011 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Türkiye’de kişi başı tasarruf miktarı ise 15 bin lira civarında bulunuyor.
Türkiye’de yurt içi tasarrufların yatırımların gerisinde kalması sonucu büyümenin kaynağı olan yatırımlar daha çok dış tasarruflar ile finanse ediliyor. Yüksek ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması ile dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılmasında yurt içi tasarrufların artırılması büyük önem taşıyor. Ancak, Türkiye’nin dünya tasarruf ligindeki yeri pek parlak değil. Tasarruf yapanların oranı yüzde 20,2 oranıyla 2011 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşsa da hanehalkı tasarrufları istenilen seviyede değil. Türkiye’de tasarruf yapan hanehalkı, ağırlıklı olarak ya banka hesabı açıyor ya da işe yapılan yatırım araçlarını tercih ediyor.
YASTIKALTI VARLIKLARI EKONOMİYE KAZANDIRALIM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da son günlerdeki konuşmalarında dikkat çektiği tasarruf konusu, Türkiye’nin yatırım için ihtiyaç duyduğu finansmana kaynaklık edeceği için büyük önem taşıyor. Vatandaşlardan yastık altı varlıklarını ekonomiye kazandırmaları çağrısında bulunan Erdoğan’ın konuşmalarında kazan-kazan vurgusu dikkat çekiyor: “Kendilerini güvende hissetmek adına evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma buradan bir çağrı da bulunmak istiyorum. Bu vatandaşlarımızdan milli servetimiz olan, evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum.”
OECD ORTALAMASININ ÜZERİNDEYİZ ANCAK
Yapılan çalışmalara göre; Türkiye’nin yurt içi tasarruf oranı toplam yatırım oranının gerisinde kalmaya devam ediyor. Tasarruf-yatırım açığının sürüyor olması Türkiye’de yurtiçi tasarrufların artırılması konusunun hala önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin tasarruf oranı dünya ortalamasına yakın olmakla birlikte gelişmekte olan ülkeler ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin tasarruf oranlarının gerisinde. Türkiye’nin tasarruf oranının OECD ortalamasından yüksek, ancak içinde yer aldığı Orta-Yüksek Gelir grubundan daha düşük olduğu dikkat çekiyor.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN GERİSİNDEYİZ
Çin ve Hindistan’ın da içinde yer aldığı gelişmekte olan Asya ülkeleri en yüksek tasarruf oranına sahip. Gelişmekte olan Asya ülkelerinde tasarruf oranı, 2017 yılında yüzde 41,0 oldu. Bu ülke grubunda gözlenen yüksek tasarruf oranlarında son yıllarda görülen güçlü büyüme performansının da etkili olduğu değerlendiriliyor. İlgili bölge 2000-2017 döneminde yıllık ortalama yüzde 7,8 oranla büyürken, aynı dönemde ortalama dünya büyümesi 4,1 civarında kalmıştır.
Kaynak: Yeni şafak Gazetesi